"High School Musical"la kazandığınız Altın Plak’ı ne yaptınız?
- Şaşırtıcı ama henüz teslim almadım bile... Böyle bir ödül, insanın gururunu okşuyor. Ancak ben bir şarkıcı ya da müzisyen değilim. Bu nedenle sanki birilerini dolandırmışım gibi geliyor.
Bu projeden önce nerelerde şarkı söylediniz?
- Duşta, arabada ya da okul müzikallerinde! "Music Man"de Harold Hill’i oynadım. Başka projelerde de yer aldım. Bazen başrolde bazen de korodaydım. Bunun dışında da dediğim gibi duşta, arabada kendi kendime söylüyordum.
"High School Musical"la gelen şöhret konusunda neler düşünüyorsunuz?
- Henüz alışamadım. Eğer her şey yavaş yavaş gelişseydi, şöhrete adapte olmak için daha fazla zamanım olsaydı, bu durumla başa çıkmam kolay olurdu. Fakat her şey çok yeni ve kendimi bir karmaşanın ortasına atılmış gibi hissediyorum.
Utah çöllerinde film çekmek nasıldı?
- Çekimlerin son haftasında, her gece dondurucu soğuktu. Neyse ki ben takım elbise giyiyordum, yoksa donabilirdim. Tüm zorluklara rağmen ekip en iyisini yapabilmek için çabalayıp durdu.
"Hairspray"de John Travolta ile çalıştın. O da muzikallerle film sektörüne girmiş bir isim...
- Evet, benim için ondan daha iyi bir rota olamaz, çünkü dediğiniz gibi o da müzikallerle başladı bu işe... Onun gibi başarılı olmak tek hayalim.
Serinin ikinci filminde olmak nasıl?
- Her iki film de müzikal olmasına rağmen çalışma ortamları kesinlikle çok farklıydı. İkincisi daha hızlıydı. Daha az zamanda daha çok çalıştığımı hissettim. Ayrıca ilk filmi unutmuş, daha iyi bir film yapmaya çalışıyorduk.
"Hep aynı rolü oynarsam körelirim" gibi bir endişeniz yok mu?
- Gerçekten böyle bir endişem yok. Sevdiğim rolleri oynadım. Belki bundan sonra da okul dışında geçen ama yine gençleri anlatan hikayelerde olurum.
Çekim aralarında neler yaptınız, nasıl dinlendiniz?